21 Aralık 2015 Pazartesi

Günler çok hızla geçiyordu ve ben buralara hiç yazamıyordum.. Oysa 3  yıl kadar önce işi bıraktığımda aklımda hep "daha çok yazacağım" düşüncesi vardı!


Yaz bitti, kış geldi.. Daha şimdiden yazı özledik ailecek... Eminim bir çok kişi.. Zaman çok hızlı..
Ada kuşum ana okulunda.  Öğretmenler günü, yerli malı haftası derken okula iyiden iyiye alıştı.. Arada hala benimde okulda kalmam için ısrar etse de.. 
Bu yıl sınıf annesiyim...Okul Aile Birliğin deyim ayrıca.. Faal olarak :) 
Uzun zaman çalışan annelerin uzun zaman çalışmayınca kendine değişik uğraşlar aradığını duyardım .. Son zamanlar yaşıyorum... 
Kitap okumak, etamin işlemek, ahşap boyamak, çiçek bakmak .. Yani kısaca üretmek... zevkle....




Uzun kış geceleri, kısalan günler derken  sağlıkla uyandığımız hergüne, afiyetle yediğimiz her yemeğe, hava çok soğuk dediğimizde aldığımız her nefese binlerce şükür ediyorum...


 

 




22 Ağustos 2015 Cumartesi

Hastanede Yattık...

O hafta sonu Ada'yı babaannesine bırakmıştık. Park dönüşü babaannesine marketten şu reklamlarda ballandırarak anlatılan, abur cubur olmadığı idda edilen içeceklerden aldırmış. Afiyetle de içmiş. Ertesi gün bize bir heyecanla anlattı tabi.. Bir daha içme, onlar çok zararlı dedik yine...Neyse ilk kez içmiş olmanın ona göre olan mutluluğu ile dinledi...

Sonra yaklaşık bir hafta kadar sonra  hiç birşey yokken öğlen uykusundan kusarak uyandı.. Önce panik oldum tabi.. Makarna yemişti. "Çok  geldi galiba" diye düşündüm. Kısa bir süre sonra tekrar kustu. Sonra tekrar.. Ateşi olmadığı için rahatladım.. Ancak çıkaracak içindekileri dedim..
O gece ara ara devam etti kusmalar. Suyu dahi tutamıyordu midesinde. Ertesi gün akşam üzeri hala kusması durmayınca vede iştahsızlık, halsizlik devam edince hastanaye gittik. İdrar  tahlili istedi doktor, verdik. Sonra bize hemen bir antibiyotik, ağrı kesici-ateş düşürücü ve fitil yazdı. "Ama yarın mutlaka çocuk doktoru görsün" diye tembihledi..

Madem yarın çocuk doktoru görsün mutlaka diyorsun neden antibiyotik başlatıyorsun? diyemedim tabi. Almadım reçetedeki ilaçları Emedur fitil dışında. Ertesi sabah hemen çocuk doktorumuza gittik. Dünkü idrar tahlili raporumuzuda götürerek. Kendi  doktorumuz kan tahlili, idrar tahlili ve ultrason istedi.. 
En çok korktuğum kan alma işlemi bizimde başımıza gelmişti nihayet ve korkarak girdim kan alma odasına. Hayır benden değil kan Elif Ada'dan alınacaktı ama annelik işte(!)

Bazen Ada'nın benden daha cesur olduğunu düşünüyorum. Çünkü beklediğim hiç birşey olmadı. Ağlamadı, çığlık atmadı ve bence korkmadı hatta... 

Tüm tahlileri verip sonuç bekledik. Fakat Ada daha da kötü oldu gün içinde.. Suyu bile içemedi, içti ama içinde tutamadı..  Boş midesi sürekli öğürdü. Akşam üzeri tahlil sonuçlarına bakarak serum verelim dedi doktorumuz. 
Ayyy gözlerim doldu o an!!! Hatta eve ağlayarak geldim. Hemen hazırlanıp hastaneye gittik.  Yatış işlemleri, doktorumuzun talimatları, hastane koridorlarının kalabalığı, ağlayan çocuklar, sedyelerdeki yaşlılar...
Odamıza çıktık, Ada ya durumu izah ettik. İyileşmesi için burada yatacağımızı anlattık. İğne yapılmayacağını ama serum takılıp iyileşeceğini, kusmalarının duracağını... Servis hemşiremiz şansımıza iyi bir bayandı!
Damar yolu açıp serum takmak için başka bir odaya gittiler Ada ile. Ve beni içeri almadılar. Çok korktum önce. Bensiz çok ağlar dedim. İşe yaramadı tabi.. Yine de almadılar. iyiki de almadılar. Bence o süreçte anneler daha dramatize ediyorlar olayı..


Ayrıca sağlık konusunda merak ettiklkerinizi veKadın adresinde bulabiliriniz

Kapı kapandı ve ben başladım dua okumaya. Ardarda dua okurken  kulağımı kapıya dayayıp sesi dinledim. Hatta sessizliği. Ada hiç ağlamadı, korkmadı, çığlık atmadı.  Birden kapı açıldı ve hemşire Ada'nın çok cesur bir kız olduğunu söylerek hem onu hem beni motive etti...

Sonrasında 2 gece hastanede kaldık.. Hastane odaları çok değişik.. Hiç tanımadığım 2 anne ile birer gece aynı odada kaldık.. Hiç tanımadığım o 2 anneyle sanki uzun zamandır görüşemeyen insanlar gibi sohbet ettik konuştuk..Herkesin farklı farklı dertleri var evet. Ve kimse o hastaneler keyfi gelip yatmıyor.  Allah kimseleri oralara mecbur etmesin. Eksikte etmesin...

2 gecenin sonunda verilen serumlarla iyileşti Elif Ada. Çok şükür... Kusması durdu.. Eve geldikten bir iki gün sonrada iştahı yavaş yavaş açıldı.. Fakat hastane hafızasında hayli yer etti. Sık sık hatırlayıp birilerine anlatıyor. Hatta onu hastaneye içtiği o içeceğin yatırdığını sanıyor.. Ve reklamlarda gördüğü anda başlıyor " çok zararlı" demeye :)

Böyle  bir tecrübe, o çok içmek istediği içeceği çıkardı Ada'nın hayatından.. Ama  benim için bu kadar değil elbet.. 
Biz kusma şikayeti ile yattık 2 gece ama nice şifa bekleyen ve başka başka sebeplerden yatan çocuklar ve büyükler var... Allah tüm hastalara acil şifalar versin...

Güncel Kadın Portalı veKadın


Bu kitabı okumaya da hastanede başlamıştım. Ne tesadüf ki çocuk doktoru ve hastaları  vardı konusunda!!

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Son Okuduğum Kitaplar

 Trendeki Kız -  Paula Hawkins

Muhteşem güzel bir kitaptı... Sadece polisiye değil bence aynı zamanda psikoloji 
Bir solukta okudum..
Katilde yanıldım..
İzmir Kitap Fuarından aldığım bir kitaptı. İyi ki almışım..
Bu fotoğrafıda dönüş yolunda çekmiştim :) 
Bakıyorumda güzel bir kitap fotoğrafı olmuş :))
Bence mutlaka okuyun


                                                                                                                                                            
Sevginin Büyüsü - Beth Hoffman

Bu kitabını bana sevgili aşkım aldı. Onun tercihi. Kapağını ve ismini beğenmiş. 
Ne mütthiş bir tercih okuyunca anladım..
Miss gibi bir kitap.. Fotoğraftaki mor leylaklar kadar miss bir kitap..❤

CeeCee .... Ne zorluklar yaşamış kocaman yüreği olan minik bir kız...
Bir sürü sevimli kadınlar... Kuvvetli bağlar..  
Bence mutlaka bu kitabı da okuyun...


İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit

Hayatında İstanbul'u hiç görmemiş biri olarak okurken şahsen gittim gördüm.. Harika bir tarih.. O tarihten bahsederken okuyucu hiç sıkmamış...
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı olan Beyoğlunun En Güzel Abisi'nde tanıştığım Başkomiser Nevzat, Ali ve Zeynep'i bu kitapta da bulunca eski arkadaşlara rastlamış gibi oldum :)

Hatta polisiye okumayı Ahmet Ümit sayesinde sevdim :)
Muhtemelen okumuşsunuzdur ama okumadıysanız mutlaka okuyun bence.





Devam edeceğim...





25 Nisan 2015 Cumartesi

İzmir Kitap Fuarı


Başlık #izmirkitapfuarı ama fotoğraf ne alaka demeyin..
Bugün yukarıda gördüğünüz gözlüklü bayanı  götürdük oraya. Ama salonlara ulaşana kadar her beğendiği yerde "fotoğramı çek anne" dedikçe çektim. Çektikçe de mutlu olduk... Daha düne kadar zorla fotoğrafını çektiğim kızım şimdilerde bir pozlar bir pozlar :))

İkinci fotoğraftaki güzel bayan ise sevgili Nazlı'cığımın  kayınvalidesi Aytül hanım..
Fuardaki Tudem standını kalabalığı bir neşter gibi yararak ulaştık kendisine :) Tanıştık. Ada için bir kitap imzalattık. Çok mutlu olduk..
Benim kitap fuarına ilk gidişimdi. Ada'nın da tabisi :)

Bir ilki daha yine mutlulukla yapmanın, tüm gün yürürüp kordonda meşhur İzmir Kumrusu yemenin, martılara kurabiye atmanın ( dikkatinizi çekerim kurabiye) ve eğlenmenin, koşmanın, konuşmanın verdiği yorgunlukla o uyurken ben bunları hemen not alıyorum geleceğe..

İyi geceler gelecek.. Ne hoş geliyorsun....

22 Nisan 2015 Çarşamba

Anne Pastası



Bu  Elif Ada için 4. doğum gününde yaptığım anne pastası..
Yoo yoo tarif verip yapılışını anlatmayacağım şuan :)
Sadece anılarımızı biriktirdiğim bloğuma yazmadan geçmiyeyim dedim..

Anne olunca  ve yaşlandıkça (!) elemeği olan herşeyi daha çok sever oldum...
Bu pastayı Beethoven' ın 9. senfonisi yaparken yaşadığı tüm duyguları hissederek yaptım, eminim :)


Ada artık 4 yaşında
Bazen yaşından çok büyük olgun bir kız, bazen minik bir bebek gibi..
Ama hep sevgi dolu bir çocuk... Çiçeğe, böceğe, parktaki temizlik görevlisine, fırındaki simitçiye...

Hep böyle olur inşallah.. 
Çok sever ve çok sevilir..
Çok çalışır ve çok başarır...




29 Mart 2015 Pazar

Hoşgeldin 4 Yaş

Sen daha dün çift çizgiydin, nasıl bu kadar çabuk 4 yaşında oldun.

Doğum günün, ömrün kutlu olsun güzel kızım..



Seni çok seviyoruz 💛
posted from Bloggeroid

25 Mart 2015 Çarşamba

Sanırım Artık Ben İş Kadını Olamayacağım..

Geçen ay   çok sevinerek, isteyerek iyi bir şirkette işe başladım.. Ama malesef sadece 15  gün kadar çalışabildim.. 2,5 yıldır evin hanımı evde olunca meğer ne çok oturmuş bir düzenimiz varmış  onu anladım.. 

Ada yarım gün  anaokuluna başladı, sabahtan da babaannesi bakacaktı.. Hafta içi ertesi günün yemeğini akşamdan yapacaktım. Hafta sonları yemek yapmayıp en yakınlarımızda (anneanne-babaanne) yemek yiyecek yada dışarı çıkacaktık.. Cumartesi erkenden kalkıp hafta içi dağılan yayılan kirlenen evimi temizleyip Ada'yla kaliteli vakit geçirecektim. Pazar günleri de Halil ben ve  Ada olacaktık....

Ama malesef bu saydıklarımın hiçbiri olamadı.. Hatta tabiri caizse ters kepçe geldik!! 
Ayy Ada hasta oldu, Halil hasta oldu benimde olmama ramak kaldı.. Ev leş gibi oldu, ertesi günün yemeğini akşamdan yapmayı bırak  sabah 6 da uyandığımız için akşam 8 de yatar olduk. Aile olarak birbirimizi rüyalarımızda bile göremedik.. Sonra çalışmaya başladığım işyeri şehir dışında olduğundan mütevellit araba kullanarak hergün kendim gidip geldim. 40-45 dakika resmen yüreğim ağzımda, bu kamyon neden hemen benim  ardımdan geliyor, öndeki araç sinyal vermeden sağa döndü bak derken  küçük bir trafik canavarı gibi panik, stres içinde yol gittim geldim.. 

O 15 gün içinde halet-i ruhiyem öyle depresiftiki zaten ne kadar yazsamda anlatamıyorum!

Kesin ve ani bir kararla istifa ettim de eski hayatımıza ailecek geri döndük..

Yoksa ipi kopmuş kasnaklı gibi süzülecektik şu hayatta Çalış ailesi olarak...
Şu an herşey çok iyi Allah'a şükür...

Allah bozmasın deriz ya aynen öyle...


20 Şubat 2015 Cuma

İş Güç

İki yıl iki ay aradan sonra tekrar iş hayatı. Bugün 3. Gündü.

Ada anaokuluna başladı. Ben işe...
Hepimiz için hayırlı olsun..

posted from Bloggeroid

11 Ocak 2015 Pazar

Taze Pazar



Babam " bu kış güzel oldu" diyor. Yaz insanı olan ben bu  kış hakikaten "güzel" de olsa kızımın karla tanışmasından dolayı sevmeye başladım kışı...
Yazın hergün dışarı çıkmaya alışkın olan Ada çok sıkılıyor o ayrı.. Bu sabah gökyüzü güneşli. Halil ve ben akşamdan bakar olduk  hava durumuna..Dereceyi 11 gördük, öğlen daha da artar diye yorum bile yaptım  içimden. Ada'yı dışarı çıkarmak için..

Şimdi onlar baba kız kahvaltılık simit almaya gittiler. Ve  parktaki akülü arabalara uğrayacaklar eğer arabacı amca havaya inanıp dükkanı erken açtıysa.. Ayakkabılarını giyerken polis arabasına binmek istediğini söyledi.. Birazdan geldiğinde tüm kahvaltı polis olmakla dolacak belki :)

Böyle güzel,tazecik,güneşli,ılık pazar sabahlarını çok seviyorum...
Ağız tadı ile yapılan kahvaltı gelecek yeni haftaya olumlu ve muylu etki bıraksın herkes için...
Hayırlı sabahlar...




2 Ocak 2015 Cuma

2015 Ne Getirsin?

2014'ün son iki günü Ada sadece çizgi filmlerde ve kitaplarda gördüğü karla tanıştı..
Sevinç çığlıkları içinde zıplayarak, şarkı söyleyerek... Çocuğumun sevinmesine daha çok sevinen ben durup düşündüm.... 2015 ne getirsin?



Pek çok şey... En başta sağlık, huzur, mutluluk, umut, sevinç...
Sahip olduklarımı yitirmiyeyim... Güzel şeyler..  Herkes gibi...
Sadece bana değil herkese...

KIZIM BÜYÜYOR

Lilypie Premature Baby tickers