23 Aralık 2012 Pazar

Altın Top

Babam bır hıkaye anlatmıştı.
Zamanın birınde zengin ve fakir iki aile aynı sokakta yanyana evlerde yasamaktaymış. Zengin aile herşeye sahipken fakir ailenin evinden gelen kahkaha sesleri hiç duyulmazmış. Fakir ailenin hanımının ne kürkü varmış nede gösterişli arkadasları, aile babasında ne arabası varmış ne de bankada mevduatları. Her aksam coşkulu kahkaha sesleriyle çınlayan bu ev zengin ailenin pek merakını cekmiş ve en sonunda dayanamayıp, kapılarında bulmuşlar kendilerini.
- Nasıl böyle mutlusunuz? demiş zengin adam. Nedir bu şen kahkahalarınızın sebebi? Neyiniz var bizde olmayan? Diye de eklemiş.
- Altın bir topumuz var demiş evin kapıdaki reisi. Bankalarda hesaplarımız, kapıda arabamız yok ama hergün sevgiyle kucakladığımız altın topumuz. Onun sevgisidir evimizi böyle neşeli kılan. Rabbim isteyen herkese nasip etsin. Mal, mülk, servetten önce....

Gercekten öyle. Hep aklıma gelir benim bu hikaye. Cocuklar altın birer top, yoğurulmayı bekleyen hamur, sulanmayı bekleyen fidan gibiler. Bunu evde olduğumdan bu yana daha cok idrak ettim. Gunler süper, tek sıkıntımız soğuk :) kış kendini iyice hissettirınce malesef sık sık dışarı çıkamıyoruz. Yazın gelmesini dört gözle bekliyorum şimdiden :)

Bizim altın topumuz şuanda uyumaya çalışıyor. Bende o rüyalara dalmadan önce yanından bunları yazıyorum. 2 haftadır evdeyim o şaşkın ben şaşkın :) ama hepimiz cok mutluyuZ. Çok şükür.

Tüm altın toplara iyi geceler diliyorum, güzel güzel uyusunlar. Kayınvalidemin bizi her kapıda uğurlarken söylediği bir söz var.
- Uykularım sizin olsun...



12 Aralık 2012 Çarşamba

İş Kadınlığından Ev Hanımlığına!

Bu başlığı işyerinden açmıştım. Evdeki ilk yazım için:)

Askerliği bitirip şafak doğan güneş  diyen er gibiyim, 9 ay heyecanla bekleyip torununu kucağına almış anneanne/babaanne gibiyim. Gurbetten gelen mektup, ilkokul birinci sınıf öğrencisinin öğretmeninden aldığı ilk yıldızlı aferin gibiyim..  Çok çalışıp üniversitede istediği yeri kazanmış öğrenci gibiyim, sevgilisine kavuşmuş yar gibiyim! 

Kimileri için evde olmak yukarıda yazdıklarıma göre abartı gelebilir ama inanın ben gerçekten böyleyim.. Üç gündür çekirdek ailem çok mutlu.. Allah'a binlerce şükür... Yıllarca çalışıp, sırf evlat için eş için çalışmıyor olmak böyle değişik hisler uyandırıyor son zamanlarda bende.. Çok güzel hisler..

Kızımla günler harika geçiyor. İçim çok huzurlu. Eşime ve kuzuma yetebiliyorum artık galiba. Ada'yla tüm gün beraberiz. 

Yağmurlu bu ara buralar, hava biraz soğuk.. Ama yine de dışarı çıkıyoruz. Arka sokaktaki şarküteriden süt almak için önce parka sonra markete gidiyoruz :) Birde manav var. Hergün mandalina sıkıp taze taze içiriyorum. O içiyor ben mandalinanın lezzetini daha çok alıyorum.. 

Anlatabiliyormuyum?



8 Aralık 2012 Cumartesi

İş'te Son

Umarım bu kararımız hepimiz için hayırlı olur.

Bugün bu masada oluşumun son günü. Belki tekrar çalışmaya başladığımda yine burdan para kazanırım, kimbilir.. Şuan bunları düşünmüyorum. Ama yazarken bir tuhaf hissettim kendimi.
Halil'in bu kararda verdiği destek olmasa zor oldu sanırım. Bakalım neler bekliyor bizi.
Yarından itibaren  hep şunu diyeceğim ben :

En tatlı sabahlar Ada'yla başlaaaaar :) 

Evet  ailecek taktık biz züraşaşa'lara :)

5 Aralık 2012 Çarşamba

Bir Varmış Bir Yokmuş


-Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde
Ülkenin birinde Ada Prenses isminde çooook güzel bir prenses yaşarmış.
Ada prensese anneannesi bakıyormuş çünkü;
prensesin anne ve babası çalışıyormuş.
Annesi prensesini çook özlüyormuş..


diye masal anlatıyorum hergece Ada uyumadan önce. O anki ruh halime göre de değişiyor masalın gelişme bölümü!
Ama artık masal komple değişti. Yeni masal aynen şöyle:

-Hani prensesini çalıştığı için çok özleyen anne vardı ya.
İşte o anne artık ev hanımı :)


Gelişen şartlardan dolayı işten ayrılmak zorunda kaldığımı açıkladım işyerime. Haftasonuna kadar burdayım.
Nasipse pazartesiden itibaren de evde 

Evlat sahibi olanlar çocuklarının herşeyden daha değerli olduğunu çok iyi bilirler. Biryerden sonra para kazanmayı da görmüyor insan. Sırf onun için, istediği herşeyi erteleyebiliyor, vazgeçebiliyor-muş insan!
Ben güzel bir gelecek ve kendimize ait bir evimiz olsun diye çalışıyordum.
Ama bu şartlarda kendimize ait bir evi ertelemem gerekiyor.
Bu çocuğum için herşeyden daha önemli.
Bugün ki düşüncem 2 yıl çalışmamak! Ya da 3 yıl.. Ya da kızım enazından ilkokula başlayana kadar!
Allah Kerim. 
Hepimiz için, ailem için, kızımız için hayırlısı olsun inşallah.

Çocuğumun bana en çok ihtiyacı olduğu yaşlarında O'nu daha fazla bensiz bırakamazdım!

Meğer sırf çocuğu seviyor diye zürafalari da severmiş birgun anneler!


KIZIM BÜYÜYOR

Lilypie Premature Baby tickers