29 Ekim 2012 Pazartesi

Bayramlar

Uzuuun zaman sonra, 4 gün bayram tatili yapınca gezegenini kaybetmiş uzaylı gibiydim.. Dolu dolu 4 gün geçirdik baba,anne ve çocuk. İşe gelir gelmez açıp bloğumu yazmaya başladım bu satırları. Malum yoğun iş temposuna bodozlama giriş yapıcaz, ilk fırsatı değerlendireyim sabahtan!

4 gün boyunca Ada kuşumla her an birlikte olunca sanki birazda hasret gidermiş gibi olduk. Bayramlar çalışan herkes için öylemi bilmiyorum ama bizim için sadece "tatil". Evde olmak, eşim ve çocuğumla olmak. 

Birde hep dua ettim. Rabbim annemi başımdan eksik etmesin! Ona sağlık, sabır versin. Ben iş yerinde sabahtan akşama kadar çalışıyorum ama o da  evde Ada'ya bakarken  çalışıyor! Hiç durmayan, kıpır kıpır 7/24 hareket halinde olan, bırak uzanıp 5 dk dinleneyim demeyi otururken gördüğünde "kalk, kalk" diye çığlık atan Ada'yla tüm gün ilgilenmek gerçekten yorucu ve zor. Bunuda çok iyi idrak ettim.

Bu Ada'nın ikinci kurban bayramıydı. Büyüdükçe onun içinde bizim için de farklılaşıyor! :)


Will continue to :)

20 Ekim 2012 Cumartesi

Yeni Yerleşkemiz!

İsteyince oluyormuş demek. Biraz küçük ama idare edicez.. En azından kiracı değiliz.


Mülk sahibiyiz. Sonra tek katlı. Bahçeli. Önü açık. Ulaşımı kolay. Park sorunu yok.


Daha ne olsun! 


 Ön tarafa bir havuz yaptırmak niyetimiz. Bakalım. Nasip bu işler!






 

18 Ekim 2012 Perşembe

Sen Neymişsin 1,5 Yaş

Neden bu yazıyı yazıyorum. Çünkü son zamanlarda çok hoşumuza giden anektodlarımız var.

Artık 1,5 yaş olmakla beraber bir güzellik,sakinlik,daha da akıllık, zekilik, çok bilmişlik, tatlılık,sevimlilik,kaliteli uykular,açılan bir iştah,birbirimizi daha iyi anlama/ifade etme, büyüyen kelime hazinesi ve daha bir çok şey var. 
Mesela akşam yemeklerinde daha rahat yemek yiyebiliyorum artık ben :) Karnım doyuyor. Biz yemek yerken Elif Ada başka şeylerle meşgul olabiliyor. 
Daha kolay oluyor artık herşey sanki. Oyunlarımız, iletişimimiz.

İstediğini daha rahat ifade ediyor. Dün gece mesela bezini işaret ederek "çiş" dedi benim kuzum. Havai fişekler patlatacaktım nerdeyse sevinçten. Tuvalet eğitimine başlamadan çişini söyleyecek diye :D Evet o biraz zor henüz, biliyorum.  

Sihirli bir el değdi herşeye sanki. 
Büyüyor benim kuzum yaaa.. Ne sihiri ne eli?
Ciddi ciddi büyüyor işte. Çok seviniyoruuum




-derken  2 yaş sendorumu diye birşeyden bahsediyorlar! 
Ne ola ki? 
Bu olanlar onunla ilgili olabilir mi? 
Fırtına öncesi sessizliğimi ?

Korktum bak şimdi!!

17 Ekim 2012 Çarşamba

Biz Darı Deriz


Çarşıdan aldık bir tane eve geldik bir düdüklü tencere :)
Ben bu mübarek yiyeceği çocukluğumdan beri çok severim.


Dün gece çocuğumda yesin, sevsin diye tek tek ayıklayıp bir kaseye doldurdum.

Elif Ada yedikçe ben ikisini de daha çok sevdim

Hani derler ya o yedikçe sanki benim karnıma gitti :)
Aynen öyle.










Ama bence darı sadece böyle yenir.
Zevki,tadı burdadır.


Bu arada biz darı deriz.

Elif Ada "deyi" der. O başka bir mevzuu :)


İyiki Doğdun Baba'sı


Dün gece  Elif Ada babasına sürpriz yaptı. Aslında bugün doğmuş olan babasının doğum gününü bir gece önceden kutlayınca babası gerçekten şaşırdı.


Kocaman sırıtarak "iyi ki doğdun babasıııı" diye şarkısını bile söyledi. 
Evet evet anne arka fonda vokal yaptı :)


-İyi ki doğdun babası.
-İyi ki doğdun  aşkım.
-Seni çok seviyoruz.

11 Ekim 2012 Perşembe

Bu Bir DIY Projesidir!

Böyle bir DIY yazısı yazacağım hiç aklıma gelmemişti. Takipçisi olduğum bloglarda hep görürdüm bu DIY ları. Ama eminim siz böyle bir DIY çalışmasını ilk kez görüyorsunuz şuanda. 
DIY budur!


































Çift direksiyonlu araba olurmu demeyin. Ada yaptı ve oldu   :)

10 Ekim 2012 Çarşamba

Kaave Severiz :)




Dün akşam bu  şurubu "kaave" diye içirdim Ada'ya. İlk defa sorun çıkarmadan içtiği bir şurup oldu. Diş sancılarında bazen vermek zorunda kaldığım ateş düşürücüleri bile suyla karıştırıp vermiştim.
Akşamları kahve içerken bizi görünce -ıııh ıhh diyip içmeye çalışıyor.  Bir-iki kez suluğuna rengini değiştirecek kadar döküp verdim ona kaave :)
Sabah anneannesine 1 ölçek vermesini tembih ettim ama içirememiş. Suya karıştırmış :)

Kaaave sever benim kızım, bu şurubu suda sevmeeez ;)

8 Ekim 2012 Pazartesi

Şaptır Şeker, Cinstir Çeker!

Konumuz: Kaşınmak! Bildiğiniz kaşınmak.

Kimi masaj yaptırmayı sever kimi  ovulmayı. Hatta belini çiğnetenleri bile gördüm.
Peki 1,5 yaşındaki bir çocuğun kaşınmayı istemesine  şahit oldununuz mu? Ben  oldum, oluyorum daha da olacak gibiyim :)

Mevzuu şöyle gelişti. Ada 6 aylıktı. Zaman zaman ayağımda salladım, zaman zaman beşiğinde. Tam uykuya gectiğinde yatağına aldım. Ama o tam uykuya geçmek zor olmaya başlamıştı. Bir gün yine onu uyutma çabasındaydım. Yerde döne döne oynarken babasıyla onları 5 dk için başbaşa bıraktım. Geldiğimde yüz üstü yatmış, babasıda kızının sırtını kaşıyordu. Bir iki dk sonra  kaşınmanın verdiği rahatlamaya daha fazla dayanamayan Ada mışııl mışşılll uykuya daldı. Kısa sürede!  Ayaklarının altınada masaj yapardım ama hiç uyuduğunu görmedim.  O günden sonra uykuya zor daldığı günler de hafiften kaşırdık Ada'yı :)

Ama  ne biliyim arkadaş böyle alışkanlık yapacağını. Kocaman kız oldu, kaşınmadan uyuyamıyor. Tam daldı uykuya diyorum açıp gözlerini  "kaşşii, kaşşiii" diyor.  Dün gece sabaha karşı uyandı, su istedi içti, tekrar yattı yatağına ve başladı yine "kaşiii" demeye. Kaşıdım tabi mecbur.  Bazen sırf kaşınmak için uyumadığını düşünüyorum. Bir keresinde de tam 45 dk kaşıdım! Çok seviyor kaşınmayı.  Genlerde de var ama.
Babasıda böyle :) hatta halası da:) Sayelerinde artık bende. Saltanat gibi babadan kızına geçti.
Yiğit lakabıyla anılır derler ya korkuyorum bizede ileride "kaşınangiller" diyecekler :)


4 Ekim 2012 Perşembe

Bir Minnettarlık Hikayesi :)

Bu yazımdan sonra yaz dönemi boyunca  Ada için odasında köklü bir değişiklik yapmıştım. 
Yer yatağında uyuttum. Öyle kaz, kuş tüyünden olmasada gayet konforlu ve yumuşaktı. Salonda ki koltukların minderlerinden bariyer çektim duvar ve petek önüne.  Odasında uyuma alışkanlığını bozmamak için başka çarem yoktu. Gerçi gayet memnun kaldık bu köklü değişiklikten.  Malum mevsim normallerine uymak koşulu ile havalarda serinledikçe daha fazla yer yatağında yatırmamak için bu olaya son verdik hafta sonu. Ada tekrar yatağına transfer olacaktı. Orada  uyumaya devam edecekti. Ama uzuunn bir aradan sonra Ada'yı  yatağına 1-2 dakika için bırakınca neye göreyim? Bu uzuunn arada boyu da uzayan kızım ayağını atmış yatağın korkuluğuna inmeye çalışıyor. Hani bırakıp gitsem oda da Allah korusun düşünmesi bile kötü.

Bu seneki ilk yaz tatilimizde kaldığımız yazlıkta park yatak vardı. Ve Ada onun içinde çok rahat uyudu. 1,5 yaşına gelmiş bir çocuk için park yatak alıp orada uyutmak gelişimine zıt yönde olacağı için, ayrıca misler gibi yatağı dururken boş yere para verip almak istemedim. Google sayesinde  bu konuda benim gibi sıkıntısı olan olmuş mu diye arattım. Bulduğum tüm yazılar park yatak ve  büyüyen yatak arasında kararsız kalmış annelerdi. Ama benim aradığım güvenlikti. Sallanan beşiği çıkarıp sabit  yatağa çevirmeyi düşündüm ama kızım yer yatağında çok deli yattığı için henüz ona cesaret edemedim. Sanırım biraz daha büyümesin bekleyeceğim bunun için. İnsanlığa ufak bir faydam olması için bunları yazıyorum :))

Ada doğmadan önce odasını yapmıştık.  Önceleri ana kucağında uyudu biraz ama sonra odasına alıştırdık şükür. Şimdilik seyyar beşikle idare etsin, büyüdüğünde oda yaparız diye gelgitlerim oldu. Benden tecrübeli anne olan arkadaşlarıma da sorduğumda kimisi odaya gerek yok dedi, kimi ilk aylardan odasına alışsın dedi. Her annelik bilgisi insanın kendisine gerçekten. 

Marangozlar  böyle küçük işlerle uğraşmıyor malesef. Akrabalarımızdan biri marangoz. Ona anlattım durumu, ek parça yapıp korkuluğun  uzunluğu yükseltecekti (hatır için, sağolsun:) )  Fikri aklıma çok yattı. Bir iki minik detayla korkuluktan sarkılamayacaktı Ada.  Halil'im yani benim çok sevgili eşimin ruhunda daha çok varmış bu detaycılık :) Bana -bir parçayla yapılabilir aslında, ek yapmaya, çakmaya, çivilemeye gerek yok dedi ama ben onun ne demek istediğini anlamadım.  En sonunda icraata döktürmüş olayı. Yaptırmış. Anladım tabii sonra ne demek istediğini :D

Tata tataaa :)













Dün akşam eve gittiğim de gördüm. Renk olarak uygun değil evet ama benim yaptırmayı düşündüğümden 10 kat daha güzel, kullanışlı ve pratik :) 10 TL maliyeti. Faidesi büyük :)  Seyyar ayırıca. Kullanılmadığında yatağın kenarına saklanabilir. Birgün bu konuda sıkıntısı olan biri olursa umarım bu yazı/fikir yardımcı olur :P  Teşekkür etmenize gerek yok :D  Ama ben Halil'e minnettarım :)

Dün gece bu  arkadaş sayesinde Ada tekrar yatağında güvenle uyudu.  Bende daha rahattım tabi. Ohhh miisss... :) Gelsin güzel, uzuun uykular.

2 Ekim 2012 Salı

18 Aylık Olunca

Bugün bizim 18 ay kontrolümüz vardı, aynı zamanda aşımız. 
Yemin ederim her aşıya gidişimizde günler öncesinden strese giriyorum. Aşı olmayan rutin aylık kontrollerde bile daha doktorumuzun kapısında basıyor yaygarayı Elif  Hanım. 

Yine öyle günlerden biriydi bugün. Yavrum ne ağlamak ne ağlamak! Utanmasam onunla birlikte bende ağlıyacaktım. Babaaa diye ağladı çocuğum. Salya sümük, içini çeke çeke.. Sakin ol annecim, ben burdayım, aa bak pisiler, ciciler derken doktorun odasından harpten çıkmış gibi çıktım. Tam kapıya yöneldik  gidiyoruz, doktor Ada'yı sevmek için ona kaş,göz işareti birşeyler yapınca -Bitttiii diye  ağladı bukez doktorun suratına bakarak.  Şükür herşey güzel ama ben güzel değilim şuanda.  Aklım kızımda. 18 ay aşısı en çok ateş yapan aşıymış. İnşallah en az ateşle atlatırız.   


Vallahi çok moralim bozuluyor.
Acaba bu aşıların süte karıştırılıp verilenleri ne zaman çıkar?

KIZIM BÜYÜYOR

Lilypie Premature Baby tickers