30 Ağustos 2012 Perşembe

Anne-si

Heeeytt bee. Benim Elif kızım dün itibari ile 17 aylık oldu.
Daha dün gibiydi oysa.  Şükür Rabbime. Sağlık,sıhhat yerinde. 
Hergün aynı hızla daha çok büyüyor. Bazı akşamlar işten eve döndüğümde farklı geliyor gözüme. Bakışları bile değişik bazen.

Halâ babaya aşık. Ve bu aşk büyümesiyle aynı oranda hızla, gittikçe daha çok büyüyor. Hep böyle sürsün

Konuşması daha çok gelişti diğer aylara göre. Hemen hemen tüm kelimeleri söylüyor/söylemeye çalışıyor.
Hele son zamanlarda bana bir seslenişi var ki :
-Anne-si, anne-si :) Eriyorum bu kelimeleri duyunca, anne dediği bana "annesi" diye sesleniyor.
Geçen gece yine -Annesii şuu derken uyandım :) Bayılıyorum konuşmalarına.
Kaka olayı var birde. Kaka bittikten sonra kakasını söylüyor :) Gönlüm yapmadan önce söylemesinden yana ama buna da şükür :) 
Sayı sayıyoruz 10'a  kadar  biz mesela :) En az 5 sayıyı atlamadan sayıyor (5-6-7-8-9) Sonrasında takılsada tekrar 1den başlayıp10'a kadar devam.
Akşamları kitap okuyoruz. Pastel boyalarla resim yapıyoruz.
Evden dışarı çıkmadan önce "atta" gidiyoruz dememle bir son ses basıyor şamatayı Elif Ada. Giydirip çıkarmak çok zor oluyor. Giyinmeden çıkacak çünkü.

Çok şükür pusetimizle barıştık.Hani anlatmıştım ya :)  O anneleri kıskanmıyorum ben artık. Fır fır geziyoruz.

İştahı az ama eskiye göre. Kendi yemek istediği çok oluyor. Çorbasını kendi içmek istiyor mesela.

Bulaşık makinesi halâ en çok merak ettiği yerlerden biri :) Meraklı çocuk iyidir diyorum bende. Araştırmacı olur, hayırlısı :)
Koltuklarda zıplamak en sevdiği oyun. Bizim yüreğimiz ağzımıza gelsede :)
10 adet dişimiz mevcut. Hele azı  dişleri  çıkarken zor geceler yaşattılar bize sağolsunlar.



Ve daha neler neler. Ama şuan aklıma gelenler bunlar. Tarihe not olsunlar :) Halâaaa balık hafızasına sahipken bunlarda yitip gidip unutulmasın.

Uyusun büyüsün, yesin büyüsün, gezsin büyüsün :)
Tüm çocuklar sağlıkla büyüsün inşallah. Ateşsiz, ishalsiz, gazsız,sancısız, ağrısız


Anneannesi Elif'ime balondan köpükler yaptı :) Bunları ilk kez gören Elif Kız çok şaşırdı :)




28 Ağustos 2012 Salı

Unisex İsimler Hakkında

Yaşım 30. Kendimi bildim bileli bu konudan muzdaribim. Kendimi değil karşımdakini düşünüyorum artık :)
Hele yeni tanıştığım biri ise!
Sağ tarafta da yazıldığı üzere benim ismim Emre! 
Tamamen tercihim ve benim bilgim dışında bu şekilde adlandırılmışım yıllar yıllar önce. 

Annem zat-ialleri  bir Yunus Emre severmiş. Ben doğduğumda eğer erkek bir bebek olsaymışım ismim direkt Yunus Emre'ymiş. Ama baktılar ki kiz bebek, ikinci olur  hatta ikincisi erkek olur onunda ismi Yunus olur  umuduyla ismim Emre olmuş. Olduğuyla da  kalmışım. Kalmışım çünkü ikinci de kız olmuş. Hatta vazgecmeyip üçüncüde erkek bebek olmuş ama erkek kardeşim ismi de rahmetli dedemin adı !!!

Orta okuldayken ben dahil sınıfımızda 3 Emre vardı. Bu 3 Emre'nin ikisi kızdı ! :))
Ben kız adaşım Emre ile birlik olup erkek adaşımız olan Emre'ye
-Bize bak! Emre aslında kız ismi. Ailen neden sana bu ismi vermiş? diye psikolojik baskı yapardık :)

İlkokulun silgi kokan tebeşir lekeli yıllarından günümüze kadar kendimi tanıtırken sık sık zorlanmışlığım, karşımdakini zorlamışlığım olmuştur. Olacaktır. Olmaya da devam etmektedir.

Ailem, arkadaşlarım, çevrem yani tanıyanlar için bir durum yok ama tanımayanlar yada bu isimli bir bayanla ilk kez tanışanlar/konuşanlar için bir durum var. Mesela telefon operatörümü arayıp ismimi-soyismimi söyledikten 2 saniye sonra bekliyorum karşı tarafın
-Vermiş olduğunuz bilgilerle işleminizi kontrol ediyorum Emre Bey! demesini.
-Ben erkek değilim
diyorum. (Aslında sesimden de mi anlamıyorsun bayan olduğumu, birde operatör olacaksın. Bana yetkliyi bağlaaa) demek istiyorum ama karşı tarafın "-pardon, kusura bakmayın yanlış anladım" diye devam eden talihsiz açıklamasından sonra  rica edebiliyorum sadece.

Bu işin birde eşim açısından olan tarafı var ki daha bir muamma :) Neyse ki O'na da tuhaf gelmiyor bu durum. Çünkü bu ismin bir bayanda olmasına aşina :) 

İş yerinde, okul hayatımda, sosyal hayatta, yeni edinilen arkadaş ortamlarında, kısacası 
 "sıkça" açıklama yapmak zorunda kalıyorum. Ama ismimi de bir o kadar çok seviyorum. Hatta bana ayrı bir hava verdiğini bile düşündüm zaman zaman :) 

Kızımın isminin Elif Ada olmasının sebeplerinden bir taneside budur işte. Ada ismide unısex bir isim malûmunuz! 
Elif hem anlamı, hem güzelliği, hem yüceliği hemde eşimin çok sevdiği bir isim olması sebebiyle Ada'nın ön adıdır :)

Bu yazımı okuyan Sevgili okur. Eğer bir bebeğe isim verme konusunda yetkin varsa/olacaksa lütfen ölç, biç, tart, iyi düşün :) 
Gerçekten..








25 Ağustos 2012 Cumartesi

Gelelim Fasulyenin Faydalarına!

Hani burda yazmıştım ya içimde büyüyen hevesimi.
Gözüm aydın geldi kitaplarım birde kalem hediyesi ile.  

Allah'ım meğer ne okuma hevesli imişim bende, haberim yokmuş kendimden.  İlk akşamdan tek nefeste 60 sayfa okuduğumu yazmak istedim. Kitabın kapağını kapattığım da saat 03:30 du. Okudukça okumak geldi içimden tabii gözümden de uyku :) Yılmak yok. Bir ara Ada kuşum uyandı. Sütünü içip  uykuya devam etti ben de kitaba.

Bugün bloğumu açıp ilk işim sağ tarafa "OKUYORUM" eklentisi yapmak oldu :) Görüp görüp imrendiğim, tekrar okumak için  heveslendiren.

 Elif Şafak - Siyah Süt'ten başladım.

Darısı tüm kitap okumak isteyip de vakit bulamayan arkadaşlarımın başına :)



23 Ağustos 2012 Perşembe

Dualarıma Bir Yenisini Daha Ekledim

Haydi bakalım hayırlısı.  
"Niyet hayır akibet hayır" derler hep. İyi düşünürsen iyi olurmuş herşey.  Ben de iyi düşünüyorum. İnşallah nasip olur.

Büyük apartmanların sevimsizliği, sıkışıklık! Bazen daraltıp, bunaltan kapı karşı komşuları, gereksiz kurallar. Uymak zorunda olduğun mecburiyetler! 

Dün gece farkettim de eşimde bende ne çok istiyormuşuz bahçeli, tek katlı,müstakil bir ev.
Allah'ım ne hayâller kurduk biz dün gece bu konu üzerine. Her hayâlimin ardından amin dedim.

Üstünde kiremit çatısı olan, bahçesi bol yeşilli, girişinde bir kaç merdiven, bahçe duvarları bembeyaz, büyük pencereli.. Öyle çok şa-şalı,şatafatlı bir ev değil istediğim. 
Renkli saksılar olsun dedim büyüklü küçüklü. Fesleğenler dikeceğim onlara :)

Birde en güzel ağaca led ışıklar sarıcaz :) Geceleri yanacak ışıklar :)
Mutlaka rüzgar çanıda olacak bahçemizde. 

Ada için küçük renkli bir masa ikide sandelye. (Eğer Ada büyüyüp kocamaaaan bir kız olursa, hayâlim gerçekleşirse bu isteğimi silebilirim :P ) Hatta bir görsel ekliyim dedim netten ama hiç biri benim hayâlimdeki ev gibi değil.

Ayyy yazarken bile içim kıpır kıpır. Ki sadece bir hayâl bu. Ama kocaman aminler,inşallahlar barındırıyor içinde.
Rabbim bize kendimize ait, böyle bir ev nasip eder inşallah. Dualarıma bunu da ekledim. İnşallah kabul olur.
İsteyen herkese.

Amin, amin, amin
♡♡♡

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Kitap Okumak

Eskiden bir okurdum ben. (Son zamanlarda sadece yazıyorum :P ) Enazından az az da olsa okurdum. Ama uzun zamandır kitap kapağı bile görmüyorum. Oysa kitapların en çok isimleri ve kapak resimleri dikkatimi çekerdi. Her isim ve resim çok büyük bir merak uyandırırdı. Ne yazıkki uzun zamandır bu duygudan yetimim.  
Blog alemine daldım dalalı, sıkça ve çokça gördükçe kitap postlarını çok cahil hissetmeye başladım kendimi yalan değil. Ada kitap okuyan/seven  bir çocuk olsun diye çok uzun zaman önce başladık halbuki O'na kitaplar almaya. Büyük resimlisi, kalın ciltli ve sayfalısı. 
Sanırım kızıma aşılayabildim kitapları. Şöyle ki: Akşamları evdeyken -kitabını getir okuyalım diyince hemen neyle meşgulse onu bırakıp,bir kitap seçerek yanıma gelip kucağıma oturuyor. Sırf bu yüzden yerlere seriliyoruz resmen :) 

Kitap okurken  okuduğum satırların altını parmağımla gösterdim Ada'ya. Çok ilginç ve komiktir ki iki küçük eliyle işaret parmağımı ısırıyor ilk olarak! Sanırım ben işaret parmağımı yalayıp çevirdim sayfaları daha önce :) Ve  parmağımdan tutmaya devam ederken ben okuyorum O'na :) Henüz çok aceleci ve sabırsız olduğu için  iki cümleden  sonra başka sayfaya geçiyoruz ama olsun. Çok güzel anlar bu anlar benim için kısa kısada olsa.

İleride tıpkı bu blog gibi kitap arşivi bırakmak istiyorum sana. Okuduğum, altını çizdiğim satırları sende oku istiyorum. Okudukça, bilgilendikçe sana ve etrafıma daha çok faydam olsun istiyorum. Çok yorgun olsamda, uyku ve dinlenmek arasında cebelleşsemde bunu yapmalıyım. 

İlk adım olarak dün babanla birlikte iki kitap aldık.  
Elif Şafak - Siyah Süt ve Debbie Macomber - Küçük Mucizler Dükkanı
Binbir hevesle kitapların gelmesini bekliyorum şimdi. 

Okumak istiyorum. Okumalıyım. Okuyacağım!

20 Ağustos 2012 Pazartesi

4 Yıl

 Biliyormusun Adacim bugun baban ve benim 4. evlilik yildonumumuz. Biz 4 yil once bugun evlendik. iyi ki evlendik
 sen bu gece anneannedesin. biz 4. yilimizin serefine bu gece Kordon da soguk birer bira icip bir poset midyeyle evimize donduk. soguk biralarimiza suanda balkonda yildizlarin  altinda devam ediyoruz. ayrica bugun senin ikinci ramazan bayramin :)) hepimizin byrami kutlu olsun guzel kizim. birlikte hep nice guzel bayramlar gorelim
bu arada baban dogum gunu yilbasi gibi gunleri kutlamaktan hoslanmayan bir adam. bugece aslinda evlilik yildonumumuzu hatirlayarak bana 4 Yil onceki heyecanimi yasatti :)) bil istedim :))
ikinizide cooook seviyorummm

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Günler Geçiyor.

Oysa ben bu güzel güneşli günlerin kıymetini bilip, hergün park, bahçe,  toprak gezdirmek isterim seni.
Ama ve malesef sadece hafta sonları nasip oluyor bize de.
 Buna da şükür bebeğim.




















Toprağa çıplak ayak basma. Kumu küçük ellerine doldurup rüzgarla bir tekrar toprağa savurma :)





















Birde bu salıncaklar olmasa :) Kim tutardı seni biz meşgulken :)





















Hııı. Buarada Külkedisinin kayıp pabuçları bulundu. Teki değil ikisi birden hatta :))


9 Ağustos 2012 Perşembe

Babasına Aşık Bir Kız Yetişiyor






"Kızlar babasına aşıktır" deyiminin temelleri bu aylarda/bu yaşta atılıyor galiba..
Ada'nın son zamanlarda babasına aşırı bir sevgisi var. Ve hergün daha çok büyüyor gözlemlediğim.

Benim eve geldiğimi görünce babasının da geldiğini sanıyor. Meraklı gözlerle aranıyor,
yemek masasına geçtiğimizde soluğu babasının yanında alıyor.
-Baba baba baaabaa diyerek. Hoop masaya, başlıyorlar birlikte yemek yemeğe.
Düne kadar ben doğru düzgün yemek yiyemezken roller değişiyor buara.. Yemekten sonrada durum aynı.
 Aynı replikler devam ediyor. Ya babasını kaşıyor minik parmaklarını büzüp yada başını göğsüne dayayıp  gülüyor uykulu gözlerle.
 Bu sabah uyanıp yanımıza geldi, yatağa çıkmayı  başararak hemen babasının yayına kıvrıldı.
Babası başını çevirince -açç açç diyor. O'na bakmasını istediğini söylemeye çalışıyor kendince.

Dün gece yine öyle sevgi yumağı hallerinde babasıyla gülüşürken bir ara bana dönüp sarıldı. Sonra babaya, sonra tekrar babaya.
Mest oluyorum ikisinin o hallerine.
İkisi de en büyük aşkım.
Yalansız, en temiz.
 Farkettim de hangi cümleyi kursam, hangi fotoğrafı yüklesem  anlatmak zor olacak onların birbirine,
benim O'nlara olan aşkımı anlatmaya!



7 Ağustos 2012 Salı

Meraklı Bir Şirin


Hayat = Keşif değilmi onlar için.
"Öyleyse sonuna kadar  kullanırım bu hakkımı" diyerek herşeyi kendi yapmaya çalışıyor son zamanlarda.
Bardaktan su içmek, yemeğini kendisi yemek. Daha doğrusu yiyememek! Saçıp, dökmek.






Tekbir şey var yapmak istemediği.
Merdivenlerden yukarı çıkmak!
Hoop geliyor kucağımıza.
Arkadan gelene baka baka :)
O'da haklı.
Çok yoruluyor tüm gün oyunda.


Fotoğraflar Çeşme/Alaçatı'dan

6 Ağustos 2012 Pazartesi

3 Ağustos 2012 Cuma

Tatil-cik

Başlığı kaç kez değiştirdim. Layığıyla geçerememiş olduğum üç günün adını bulamadım :)

Alaçatı-Çeşme'deydik biz. Ilıca sahili adı gibi ılık ve sıcacıktı.
Ada kızım ilkkez denizle tanıştı bu minicik üç günde. Oyüzden kendisi bilmesede benim için çok önemliydi bugünler. Sahilin kumuna ayak basıp denizi ilk gördüğü anda ki tepkisi sevinç içinde
 -Annee, şuu şuuu oldu :)


Onun o halleri benim için hareketli,hararetli bir tatilin sinyallerini verir niteliğindeydi. Ki yanılmadım. Aman çocuğu yakmayayım, güneşten koruyayım, dengesini kaybedip düşüp deniz suyunu yutmasın, çamura batmasın, yat yatmasın derken :) annesi yan yattı, çamura battı, inek içti, dağa kaçtı, yandı, bitti, kül oldu!
Peşinde tüm sahili gezdim, yürüdüm,koştum desem yalan olmaz, abartmış olmam, bilakis eksik anlatmış olurum!

Mayo bezi ve beyaz penyesini türlü türlü şapkalarla kombinlemeye çalıştım :)  İnşaat sektörüne el atıp kumdan kaleler yaptım. Yerli turist olmak ne mümkün yerli anne modu açık devam ettim.


Açık havada misler gibi uyku çekti, fakat  yine açık havadan mıdır bilinmez yemek yedirmekte zorlandım zaman zaman. Bol bol su içti. Eğlendi,  sevinçten  sürekli konuştu :) Anlamak henüz mümkün değil.
Çok yorucu olsada güzeldi. Yok yok itiraf ediyorum çok X 2 kat yorucuydu.  Onu korumak isterken güneş bana çarptı galiba :) Şükür Elif Ada'da sıfır hasarsız atlattık bu küçük tatili. Benim seneye daha büyük umutlarım var ama. Seneye daha büyük olucak kızım. Eminim çok daha güzel olacak herşey. Daha az yorulan taraf ben olucam. Hissediyorum öyle olacak..

Deniz sesinin, Çeşme'nin rüzgarının, suyun,dalgaların, korksada eğlendiği uçsuz bucaksız denizin kısacası evinden başka biryerde olmasının kendisinde yarattığı enerjiyle haşır-neşir, pıtır pıtır hareketli olan 16 aylık bir kız çocuğunun  annesini dinlediniz. Teşekkürler :)

KIZIM BÜYÜYOR

Lilypie Premature Baby tickers