29 MART.. iYi Ki DOĞDUN

İŞTE BUGÜN

TAMDA BUGÜN

SENİ İLK GÖRÜŞÜMÜZÜN ÜZERİNDEN TAM 1 YIL GEÇTİ BUGÜN 

1 YILDIR GÜNEŞİN RENGİ PEMBE SANKİ

GÖKYÜZÜ PEMBE

BULUTLAR PEMBE..

BABA PEMBE ANNE PEMBE :))

HOŞGELDİN KIZIM

İLK DOĞUM GÜNÜN ve TÜM GÜNLERİN KUTLU OLSUN

MUTLU OLSUN

1 Yaş Mektubu.

Az önce takvime baktım. 22 Mart.

Alt satıra ilişti gözüm. 29  Mart.

Hayatımın dönüm noktası yani

Geçen 2011 Mart dan bugüne ben neler yaşadım biliyor musun? Neler öğrendim, neler bildim, nelere ağladım?

 Güzel kızım;

şükretmenin ne olduğunu  "daha iyi"  anladım sayende. Hergün onlarca kez şükrettim. Senin gibi bir evlada sahip olmanın mutluluğunu yaşadım coşkuyla, hergün arttı bu coşku, festival yeri gibi rengarenk oldu içim.

Canım kızım;
özlemeyi öğrendim seninle. Meğer insan gurbettekileri özlemezmiş sadece. Günler hızlı geçmesin çabuk yaşlanmayalım derken 1 yıldır hersabah "aksın zaman" diyorum mesai saatlerinde.

Melek kızım;
kavuşmalar daha bir mutlu oluyor sen büyüdükçe. Akşam olup hava karardığında, bir tek bizim evimizin ışıkları çarpıyor gözüme işten geldiğimde. Senin ışığın.. Işığımsın.

Aşkım kızım;
30  yaşına  kadar  "anne" demenin  şükrüne  varırken  artık "anne"  denilmenin  mutlu gururunu yaşatıyorsun bana. Sen yarım yarım da olsa her anne dediğinde "ANNEN KURBAN SANA" diyorum içimden avaz avaza.

Pembe yanaklı kızım;
 pembe rengi sadece seninle sevdim.. Sen varlığınla hayatımızı doldurmaya başladığın günden bu yana seviyorum.. Miladımdan buyana..

Lokum kızım,
Hiç bir melodi, hiç bir  şarkı sözü senin çıkardığın sesler ve sözler kadar anlamlı ve ahenkli gelmiyor bana :) Dünyanın en iyi sesi sensin annem.. En iyi solisti.. En iyi söz yazarı :) En iyi bestecisi, güftecisi..

Papatya kızım;
seninle annemin değerini daha iyi bildim. Meğer evlatlar anneleri için ne bedelmiş ne değermiş seninle öğrendim. Demekki ben gerçek altınmışım annem için. Külçe altın, elmas, pırlanta, zümrüt, yakut hepsi benmişim. Senmişsin..

Bebek kızım;
Meraklı olmak çok ta kötü birşey değilmiş aslında  :) Merakla hergün seni izlemek, büyüdüğünü görmek,
büyümek ne güzel birşeymiş meğer. Büyürken büyütüyorsun bizi..

Minik kızım;
çok kısa bir zaman sonra 1 yaşında olacaksın Allahın izniyle. İçimdekiler ne buraya sığar nede başka bir yere. Diyeceğim o ki kızım:
Biz seninle hergün yeni mucizlere tanık oluyoruz çok şükür.. Büyüyoruz, seviyoruz, gülüyoruz, öğreniyoruz.

Yaşamın boyunca herşeyin en güzeli, en iyisi senin olsun. Anneler çocukları için herşeyin en iyisini ister.. Büyüdüğünde seni gerçekten seven insanlar olsun çevrende hep.

ÜÇ İKİDEN DAHA GÜZELMİŞ.. NE MUTLU ÜÇÜMÜZE :)

SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNEEM..

Ah şu dişler..

Birkaç zamandır vardı zaten husursuzluk.. İstenmeyen ve beklenmeyen misafir gibi ara ara yoklayıp gidiyor ağrısı,acısı..  4 üstte 2 altta olmak üzere toplam 6 adet dişciğimiz var şuan.. 11,5 aylığız.

Dün akşam eve gittiğimde hafif bir ateş sözkonusuydu zaten.Anlamıştım. Husursuzluk yoktu ama sıcaklığı vardı.

Bu resimlerde dün akşamdan..

Kuzucuğumun,  evde olmamın O'na verdiği mutlulukla  kâh benimle kâh möö'sü ile neşeli dakikalarından..

Sonrası üzücü... Saat 01:30 gibi başladı diş ağrısı.. Damakları kabarık..Dişler patladı patlayacak. Bir teşrif etselerde kızım rahatlasa.Dolaylı yönden rahatlasak!!

Allah'ım acıyan, ağrıyan yerini söylememek ne  kötü.

Ateşini ölçtüğümde 37,5 dereceydi. Biliyorum bu ateş normal kabul ediliyor. Ama Elif Ada'mı huzursuz etmeye, ağlatmaya, uykusunu bozmaya yetti. Ateş düşürücü verdim 1 ölçek.. Sonrasında bol su.. Gece vakti başladık evin içinde gezmeye.. Bir baba kucağında, bir annede.. Bir zaman sonra uyudu sabah 6,50 de tekrar ağlayarak uyandı. Bir iştahsızlık peydah oldu.. Bu olayada ayrıca üzülüyorum :(

Anneannesinin kucağında uyurken bıraktım onları üzülerek ve mecburen :(

İşyerindeyim. Bu saat oldu ve hiç çalışmak istemiyorum. Kalemlerimi bile kalemliğime koymuyorum. Masam dağınık. O derece yani..

Aklım  dağınık, içimm dağınık.

Aşığım sana evlat ♥

Bu kız;

Sabah poğaçası sanki mübarek

sıcacıııık, missss

 

Hatta sabah kahvesi..

Tadı damakta kalan cinsinden :)

Hımmm;

Sabah kahvaltısı mı acaba? 

En ve Çok önemli bir öğün olan :P

 

Yada sabah uykusu doyulamayan!!

Sabah sporu ?

:) :) :)

Bu kız çocuğunun bu sabah ki resimleri bunlar. Kendisi bu sabah pek bir neşeli ve keyifliydi.. 

Ben zaten O doğduğundan beri fotoğraf makinemin şarjı full geziyorum.. Kaçırmamak için hiç birşeyi..

Bunlarıda kaçırmak istemedim.

Bir pazar daha bitti

:)

Dün uzuuuun zaman sonra güzel havayı kıymet ve fırsat bilip dışarı çıktık ailecek. Aslında günümüz tamamiyle dış mekanda geçmesede evde de değildik enazından. Büyük bir fotoğraf stüdyosunda gecti çoğu vaktimiz aslında.

 Babamızın işi nedeniyle gittiği müşterisine bizde gittik.. Gitmişken fotoğraf çektirmemek olmazdı!! Hemde stüdyoda yani.. Elif Ada objektife poz verme gününde değildi malesef. Diş çıkardığı için ayrıca bir huysuzluk var, ortamın değişikliği, büyük spotlar, ışıklar, patlayan flaşlar, hep bir ağızdan 'Adaaa, hanimiş Adaaa' senfonisi O'nu daha da gerdi ki bir tek pozda bile gülmedi :) 

Bembeyaz melek kanatları taktık.. Elinde sihirli değnek :P vede beyaz saç bandıyla hakikaten melek gibi oldu ama ağlayan bir melek.. :)

Hal böyle olunca yorucu bir sanat çalışması oldu hepimiz için... Ama en çok meleğim yoruldu..

Bu resimlerdeki oyuncağımız dünkü turumuzdan sonra arabada kalmış, şuanda çantamda..Öylesine çektim fotoğrafları. Tüm bunlar geleceğe notlar..

KIYMETLİ.. :))

Resimleri çok merak ediyorum. En kısa zamanda görürüm umarım..

Ağlak Meleğim..